Turkuaz mavisi denizi, sevimli küçük çarşısı, güleryüzlü esnafı ile sakin ve huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlerin adresi Kaş. Adımınızı attığınız andan itibaren bu küçük tatil beldesi sizi tüm samimiyetiyle karşılıyor. Kaş’ta disko tarzı eğlence mekanları yok. Küçük ve oldukça hoş bir çarşısı var ve burada canlı müzik yapan yerler, ev yemeği yiyebileceğiniz küçük işletmeler, restoranlar ve ufak meyhaneler var. Yazının başında da dediğimiz gibi bu küçük tatil beldesine baştan aşağı huzur hakim. Esnaf son derece güler yüzlü. Fiyatlar da pek çok yere göre çok daha uygun.
Eğer sizin de aklınıza tatil dendiği zaman deniz ve güneş geliyorsa Kaş mutlaka uğramanız gereken adreslerden. Deniz insanı kendine hayran bırakacak kadar temiz ve mavi. Öyle ki yüzdükten sonra dinlenmek için kıyıya çıktığınızda bile denizden gözünüzü alamıyorsunuz.
Kaş’ın en ünlü plajı olan Kaputaş Plajı’nın denizi diğer plajlara nazaran biraz daha serin ve dalgalı. Yaz aylarında oldukça kalabalık olan bu plaj oldukça büyük olan bu plaj, görenleri kendine hayran bırakacak bir manzaraya sahip ve kesinlikle görülmesi gereken bir güzellik.
Meis Adası’na bakan manzarası ile Çukurbağ Yarımadası yolu üzerinde olan İnceboğaz Plajı’nın oldukça güzel bir doğal dokusu var ve diğer plajlara nazaran daha küçük, daha sakin ve suyu da daha sıcak.
Genellikle Kaş merkezden kalkan küçük teknelerle ulaşımın sağlandığı Limanağzı Plajı’da Kaş’a geldiğinizde uğramadan geçmemeniz gereken yerlerden biri. Plajda şemsiye ve şezlong ücretsiz üstelik, hemen hemen yarım saatte bir kalkan teknelerle merkeze dönerken de herhangi bir ücret ödemiyorsunuz.
Büyük Çakıl Plajı adından da anlaşılacağı gibi çakıllı bir plaj. Rüzgarlı olsa da Kaputaş kadar dalgalı değil ve suyu da diğer plajlara nazaran daha serin. Üstelik daha küçük olan Küçük Çakıl plajına da 20 dk yürüme mesafesinde. Bu arada Küçük Çakıl plajının kaynak sularıyla beslendiğini ve oldukça serin bir suya sahip olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
Patara Plajı’na değinmeden geçmek olmaz elbette.Türk filmlerindeki çöl sahnelerinin çekildiği bu plaj Türkiye’nin en uzun Plajı ve caretta carettaların da üreme alanı. Bu yüzden plaja gece girişler kontrollü. Dünya’nın ilk demokratik meclis binası ve en eski deniz feneri bu plajda.
Gelelim Kaş’ın tarihi zenginliklerine. Bunlardan en çok bilineni Uzun Çarşı’nın içerisindeki Lahit. Likyalılardan kalma bu lahite bölge halkı Kral Lahiti ismini vermiş.
Antiphellos Antik Kenti Tiyatrosu da görülmesi gereken yerler arasında. Sıraları denize bakan bu tiyatro gerçekten hoşunuza gidecek.
Kaleköy ve Uçağız arasında paralel uzanan bir ada olan Kekova önemli turizm noktalarından. Bu bölgeye çok sık tekne turları düzenleniyor. Ada ve çevresindeki arkeolojik ve doğal koruma alanları “Kekova Sit Alanı” olarak adlandırılmış. Akdeniz’in en temiz denizine sahip olmasını sit alanı olmasına borçlu. Kuzey tarafında ise 2.yy da depremlerle yıkılmış olan Dolkisthe kentinden kalma batıkların mevcut olduğu Kekova, dalış tutkunlarının gözdesi.
Bütün bunların dışında Kaş’ta yamaç paraşütü, rafting, treking, dağ bisikleti turları da ilginizi çekebilecek aktiviteler arasında.
Bu huzur dolu tatil beldesine bir gün mutlaka yolunuzun düşmesi dileğiyle..